Kurumsallaşmış anket firmalarının amacı, herhangi bir konuda anketörleri aracılığı ile halkla birebir görüşerek toplumun bu konudaki kararını önceden belirleyerek kamuoyuyla paylaşmaktır.
Tabii bunu yaparken de, eğer araştırma konusu Türkiye geneli için yapılacak ise, toplumun hemen her kesiminden olabildiğince çok sayıda kişiden görüş alınması, anket sonucunun güvenirliğini artırır.
Anket firmaları da sonuçta birer ticari kuruluşlardır. O nedenle, anket firmaları herhangi bir kişi veya kuruluşun da istediği konuda araştırmayı yapar ve sonuçlarını ilgili kuruluşa teslim eder.
Anket firmaları zaman zaman hiçbir kurumun talebi olmaksızın kamuoyunda tartışılan bir konuda da kamuoyu araştırması yaparak basın aracılığı ile toplumu bilgilendirir.
Ancak günlük yaşamda bu tür anketler hazırlayan firmaların en etkin oldukları dönem, yerel ve genel seçimler öncesi süreçlerdir.
Bu dönemlerde yapılan anketler çoğunlukla siyasi partiler ile seçimlerde aday olan kişilerin talebi ile yapılır.
Zaman zaman da, okurlarını bilgilendirmeye çalışan basın kuruluşlarının talebi üzerine kamuoyu yoklamaları yapılır.
Buraya kadar açıkladıklarım, kamuoyu yoklamalarının (Anketi) tam bir tarafsızlık içerisinde yapan kuruluşlar için geçerlidir.
Ne var ki, en çok tartışılan kamuoyu yoklamaları ve sonuçları da, seçim dönemlerde yapılan anketlerdir.
Bunun tek nedeni, son yıllarda anket firmalarının çoğunun günümüz Türkiye’sinde ki yandaşlaşma modasına uymuş olmasıdır.
Sanıyorum TV Kanallarında ki tartışma programlarını izleyenler, bu tartışmalara konuşmacı olarak katılan çok sayıda anket firması sahibinin nasıl siyasallaştıklarını görmüştür.
********************************
ANKET KURULUŞLARI SİYASET İLİŞKİSİ.
Her insanın siyasi bir görüşünün olmasından doğal bir şey olamaz. Ancak bir anket firmasının siyasette taraf olması ve o kuruluşun sahibinin TV Kanallarında bir siyasi partinin sözcüsü gibi konuşması kabul edilemez.
Oysa bu anket firması sahiplerinin tartışma programlarında yaptıkları anket sonuçlarına dayalı düşüncelerini paylaşmak üzere davet edildiklerini düşünüyorum.
Ama buna rağmen, zaman zaman tartışma programlarına katılan anket firması sahiplerinin nasıl siyasallaştıklarını görüyoruz.
Bu firma temsilcilerinin tartışma programlarında iktidar yanlısı tavır sergilerken, ülkemizde yaşanan sorunların faturasını da muhalefet partisine çıkartmayı sürdürüyorlar.
Hatta bazen toplantıya katılan iktidar karşıtı partinin siyasi temsilcisiyle çok ciddi tartışmalara girecek kadar taraf haline gelen bir kuruluşun yapacağı anketlere nasıl güvenilebilir?
Tüm dünyada olduğu gibi artık ülkemizde de siyasetin, ”Algı yaratma yöntemi” İle yönlendirilmesi çok önemli hale gelmiş bulunuyor.
İşte bu nedenle, anket firmalarının seçimler öncesi yapacakları güdümlü anketlerin sonuçları ile sürekli olarak bir partinin ezici üstünlüğü açıklanarak o partinin seçimleri açık ara kazanacağı şeklinde kamuoyu oluşturulmaktadır.
Bu şekilde seçmenler, yaratılan “Algı yöntemi” İle zaten toplumumuzda yerleşmiş olan “Güçlüden yana olma” Veya yaygın halk deyişi ile “Koşan ata binme” İçgüdüsü ile taraf olunan partiye yönlendirilebilmektedir.
Nitekim son seçim öncesi açıklanan anket sonuçlarının çoğu yanılmıştır. Son Amerikan seçimlerinden önce yapılan anketlerin sonuçları da tam bir fiyasko olmuştur.
Bir yandan yaratılan algı yöntemleri, diğer yandan parmağa boya sürme yönteminin kaldırılması yanında Yüksek Seçim Kurulu kararlarına itiraz edilecek bir başka üst mahkemenin olmayışı zaten seçim sonuçları konusunda bazı tartışmaları da gündeme getirmiş bulunuyor.
Son Belediye Seçimlerinde Ankara seçimlerinin CHP adayı tarafından kazanıldığının kesinleş gibi gözüktüğü gecenin son saatlerinde yasağa rağmen Yüksek Seçim Kurulu’na AKP’ li İçişler Bakanı’nın gitmesinden sonra başkanlığın el değiştirmesi tartışma yaratmıştı.
Yine hatırlanacağı gibi seçimlerin adil yapılmadığı ve seçimlere şaibe karıştığı şeklinde tartışmalar, sonunda Anayasa Mahkemesi’ne taşınmış ama Anayasa Mahkemesi yetkisizlik kararı vermişti.
Bu hafta bu konuyu işlememin nedeni, yakın bir zamanda yeni Anayasa Değişikliği Yasası için yine bir Referandumunun gündeme gelecek olmasıdır.
Zaten çok gergin olan siyasi ortamın Referandum öncesi daha da gerginleşeceği hesaba katılırsa, anket firmaları yukarıda anlattığım algı yöntemleri ile toplumu yönlendirme yanlışına düşmemelidir.
Dört bir tarafımızda ki komşularla ilişkilerimizin bozulduğu, Güney Bölgemizde sıcak savaşın sürdüğü günümüz ortamında, iktidarı da, muhalefeti de ülkemizin geleceği adına uzlaşı kültürünü öne çıkartarak ülkemizi huzur ortamına taşıma çabasında olmalıdırlar.
Güzel bir hafta dileğiyle.